Pazar, Mayıs 27, 2007

Anlatamam,
Uzun uzun her saniyeyi yanındaki ve uzağındaki...
Yaşaması zor olsa da güzeldi,
Yaşaması kısa olsa da özeldi çünkü...
Suskun şimdi eve dönen bütün yollar,
Kal, gitme diyen hiç yok gerilerde...
Anlatamam,
Dur diyen sesi duymanın güzelliğini...
Uyandığında hayal ediceğin,
Bir kaç saat sonra yanında olacağım diyeceğin
Yüzün özelliğini...
Ve işte budur yalnızlık...
Anlatamayacaklarını düşünüp,
Anlatmayı hayal etmek...
Yeni bir güzellikle
O özel duyguları düşlemek...

Çarşamba, Mayıs 23, 2007

Ve inanç...
Seni hayata bağlayan...
Hayata yön veren, inancın, inandıkların...
Ne kadar doğru?
Sen ne kadar sensin, ya da ne kadar olmak istediğinsin...
Hiç düşündün mü..?
Her sabah uyandığında baktığın kişinin olmak istediğin kişi olmadığını...
Ya da her gün yaptıklarının nefretinle boğuştuğunu...
Kurtuluşu aradın mı hiç..?
İnandırdıklarının değil de inandıklarının peşine gitmeyi denedin mi..?
Bir nefeste sildin mi yanlışları..?
Ya da soluksuz anlattın mı kuru kafalara doğrularını..?
Korkmadan..!
Hayır mı...
Peki sence sen yaşadın mı..?
Saçların ıslanmış,
Soğuk yüzüne vuruyor bu karanlık sonbaharda...
Ve yürüyorsun şemsiyesiz,
Aç gözler etrafında...
Korkuyorsun insanlardan onların da senden korktuğu gibi
Ya da kaçıyorsun hep onlardan, mutluluğun insanlığa yaptığı gibi...
Konduğun her dalın kırılacağını sanıyorsun,
Arkanı yasladığın her koltuğun çatlak olduğunu...
Tek bir soyutluğun var dünya da
Koca somutluklar içinde...
Ve saçların ıslanmış yine...
Belki gözlerindeki nem ile birlikte...

Cuma, Mayıs 18, 2007


Küçük balıklar ve özgür bir mavilik vardı rüyasında,
O masum gözleri kapalıyken...
Aklında binlerce hayal ve geleceğinde binbir acı vardı belki,
O bunlardan habersiz uyurken...
Gece karanlıktı, ama korku gerçeklerde kaldı...
Rüyasında mutluydu,
Küçük balıklar ve özgür bir mavilik vardı rüyasında,
O kirlenmek ne demek bilmeden uyurken...
Balıklar hiç ölmüyordu, deniz kirlenmiyordu,
Mavi bulutlar hiç siyaha dönmüyordu...
Çünkü masum kendi içinde uyuyordu...
Hayalleri hayata karışmamıştı daha,
Hayalleri gecelerde mutluydu, uyuyordu...
Uykusuz gecelerle tanışmamıştı daha,
Kötü çoçuklar kabusa çevirmemişti rüyasını,
Küçük balıklar ve özgür bir mavilik vardı rüyasında...
Apansız saplanan acılar gibidir aşk,
Biranda gelir ne olduğunu anlamadan...
Nerede olduğunun ne yaptığının hiç bir önemi yoktur,
Ya da o anda aslında kiminle olduğunun...
Adı aşktır çünkü,
Ayrılık, aldatma, yaptığın her kötü şey haktır...
Her yargısız hareketin haklıdır...
Adı aşktır çünkü...
Güçsüz kaldığına başka ne zaman sevinirsin ki zaten,
Başka ne hissederken başkasını kendinden çok düşünmek mutlu eder seni?
Kıyılarına vurduğun kalbin kapıları sıkıca kapalı olsa da
Gülmek başka ne zaman mümkündür ki...
Yaşadığını hissetmeyi sevmektir aşk...
Bir yüze ya da bedene karşı değildir aşk...
Aşk yaşamdır, insanlarsa sadece parçalar...
Ölümsüz olanı sevmektir aşk...
Ölümü beklemeden...

Cumartesi, Mayıs 05, 2007

Zor biliyorum...
Git demek de en az kal demek kadar...
Gel demek bile ölmek kadar...
Bir nefeste yaşamak bir ömrü,
Bir dokunuşta aşkın saflığını hissetmek kadar...
Her gece uyurken uzak şehirleri düşünmek
Aynı pencereden yağan her damlayı saymak kadar...
Ve kaç gün ellerin, ellerin elindeki elleri düşünürken,
Yaşamdan zevk almak kadar...
Zor biliyorum yaşamak...
Göçüp gitmeyi kabullenmek kadar...
Sevip gideni izlemek kadar...
Ve bir gün göçüp birini bekletmek kadar...