Cumartesi, Temmuz 09, 2005

Image hosted by Photobucket.com
Eger, yeniden baslayabilseydim yasamaya,
Ikincisinde, daha cok hata yapardım.
Kusursuz olmaya calısmaz, sırtüstü yatardım.
Neseli olurdum, ilkinde olmadıgım kadar,
cok az seyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha cok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha cok günes dogusu izler,
Daha cok daga tırmanır, daha cok nehirde yüzerdim.
Görmedigim bir cok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gercek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yasamın her anını gercek ve verimli kılan insanlardandım ben.
Yeniden baslayabilseydim eger, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem. Yasam budur zaten.
Anlar, sadece anlar. Siz de anı yasayın.
Hicbir yere yanında termometre, su, semsiye ve parasüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden baslayabilseydim eger, hicbir sey tasımazdım.
Eger yeniden baslayabilseydim,
Ilkbaharda pabuclarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yururdum cıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar kesfeder, günesin tadına varır,
Cocuklarla oynardım, bir sansım olsaydı eger.
Ama iste ruhum 85'in ve biliyorum...
öLöYORUM...

Yalanlar...

Ordaydım Tam içinde sadece gokyuzunu arıyordum...Ama bulamadım...O zaman yetinmeyi ogrendim sensiz yasamanında mumkun oldugu gibi...Isıksızda kalmanın olabilecegini gordum...Artık ikinizede ihtiyacım yok...Artık ikinizide istemiyorum...

hala kayipsin...

Image hosted by Photobucket.com

neden ki...

Gittin Ayrılırken buz tutmuş bıyıktı gözlerin Kaçamak ellerimiz komutsuz sallandı Dudaklarımızda sıradan sözcükler Vedalaşmayı bile beceremedik Son bir bakış kaldı arkanda Kalabalığa karışan Her şey düzmece bir dinginliğe gömüldü Gittin. İçimde Yığınlarca kitap kaldı uçuşan Sözcükler beynimin köşelerinden Çıkıp korkuttular gecelerimi Peşimden geldi gölgeler Aynalara bakamaz oldum Hiçbir oyun avutmadı beni Yaşamıma sığmayan bir şey kaldı İçimde. Kaldı Yeni bir kent işkenceye hazır Ödeşemedim gittiğin mevsimlerle Belleğimi silkeleyip anılardan Tik tak çaldın uzun zaman Alışamadım yarımlığa Düşlerimde intihar tutkuları Sırtımda hançerinin oyduğu boşluk Kaldı. Ayrılık Çoğalarak giriyor günlerime Senden başka kim bilebilir Geçmişin dökümünü yaptığımı Ağır ağır pulsara dönüşürken güneşler Sonbahar hüznüne benziyor pencerede Artık konuk beklemeyen gözlerim Sayfalar da bitti ışık da her yanı kapladı Ayrılık.

Uyumadım ki hiç...

Yalnızım bu gece Heyecanıma cam bir bardaktan kanıyorum Bu ormanda senin çölleri pembeleştiren güzelliğinden uzak Her kara dalın ucunda asılı bir cesetle Karanlıkta sallanan bacaklar altında dolaşıyorum Karanlıkta hayalinin yakısıyla bu gece Birisini arıyorum en yüksekte en kısa iplerle asılmışlar arasında Nemli bir bayrak sarılıyor kalbime Öldüğüne (öldüğüme) inanmıyorum. Kılıcım her yana yetişir benim Senin de sıran gelecek yazılı bir mektup çakılıyor gözlerime Bu gece kaçacağım belki korkakça Halbuki kundaklanacak hayalim seninle bitti Halbuki bu yıldızların altında saklanmak kurtarmaz beni bu gece Elveda Aşkından başka kaşış yok Aşkından kaçış yok bu gece Biliyorum kanayan yaralarım olacak bu meydanda Kim meydan okuyan bana uçurumları öne sürer ki Biliyorum sen bu ormandaki yoksul için İhanet etti ve öldü diyeceksin Ama aşk Ama ölüm Bekliyorum bu gece...